SENİN İÇİN AĞLAMIŞTI GÖKYÜZÜ
SENİN İÇİN AĞLAMIŞTI GÖKYÜZÜ
Nesin sen? Öyle bir kadınsın ki, simsiyah ama ışık saçan gözlere sahip, bir ceylanınki gibi ürkek ve bir o kadar da masum, ölüm o gözleri kapatsa dahi kendisine aşık zavallıya sevgiyle bakacak gözlere sahip, saçları, gökyüzündeki yıldızlar kadar esrarengiz, gecenin karanlığı gibi simsiyah,kiraz gibi dolgun ve biçimli dudaklar,hilal gibi kaşlar,bir kuğununki kadar uzun ve zarif bir boyun,bir meleğinki gibi nurlu bir yüz, hokka gibi bir burun,hepsinden önemlisi ise sevgiyle bir bakış!!!
Nesin sen? Kış günü içimi ısıtan sımsıcak sözlersin, yaz vakti gecemi aydınlatan yıldızlarsın, kayalaşmış kalbimden sevgi tozlarını koparıp tekrar hatırlamamı sağlayan rüzgarsın, denizde esen meltemsin, gecenin rengi, gündüzün ışığısın, can ala ala ölümden hatta Tanrı’dan dahi korkmayan celladın en korkunç rüyalarındaki en tatlı meleksin, cenk esnasında sabinin yüzüne sıçrayan kanı temizleyen ve onu hayata döndüren hemşirenin ta kendisinin, sen kara ilimlerin esrarını ararken iyiliği bulduransın, sen varolmanın dayanılmaz hafifliğisin,sen her şeysin…
Nesin sen? Gece yatağıma yattığımda döktüğüm gözyaşısın, her çocuğun yüzünde gülümsemesin, insanların üstüne sevgi olup yağan yağmur damlalarısısın, uygarlaşmanın bedelini nevrozla ödeyen uygarlıksın sen, sevmek gibisin,uyuşturucu almak gibisin,kadehimdeki terk edilmemiş insan arşivlerisin, ve ertelenmiş bir hüzünsün,kapıyı çalan sonsuzluğumsun,gökyüzün uğruna ağladığı kadınsın,gökyüzünün kapısında uğruna yıldız toplanan prensessin…
Ve meleğim, şunu bil ki, şimdi kelebek gibi uçuyor ruhumuz, sensiz bu kadar güzel değildi yaz geceleri bu yalnızlık diyarımda, seni değil sana ait her şeyi seviyorum…
Nesin sen? Öyle bir kadınsın ki, simsiyah ama ışık saçan gözlere sahip, bir ceylanınki gibi ürkek ve bir o kadar da masum, ölüm o gözleri kapatsa dahi kendisine aşık zavallıya sevgiyle bakacak gözlere sahip, saçları, gökyüzündeki yıldızlar kadar esrarengiz, gecenin karanlığı gibi simsiyah,kiraz gibi dolgun ve biçimli dudaklar,hilal gibi kaşlar,bir kuğununki kadar uzun ve zarif bir boyun,bir meleğinki gibi nurlu bir yüz, hokka gibi bir burun,hepsinden önemlisi ise sevgiyle bir bakış!!!
Nesin sen? Kış günü içimi ısıtan sımsıcak sözlersin, yaz vakti gecemi aydınlatan yıldızlarsın, kayalaşmış kalbimden sevgi tozlarını koparıp tekrar hatırlamamı sağlayan rüzgarsın, denizde esen meltemsin, gecenin rengi, gündüzün ışığısın, can ala ala ölümden hatta Tanrı’dan dahi korkmayan celladın en korkunç rüyalarındaki en tatlı meleksin, cenk esnasında sabinin yüzüne sıçrayan kanı temizleyen ve onu hayata döndüren hemşirenin ta kendisinin, sen kara ilimlerin esrarını ararken iyiliği bulduransın, sen varolmanın dayanılmaz hafifliğisin,sen her şeysin…
Nesin sen? Gece yatağıma yattığımda döktüğüm gözyaşısın, her çocuğun yüzünde gülümsemesin, insanların üstüne sevgi olup yağan yağmur damlalarısısın, uygarlaşmanın bedelini nevrozla ödeyen uygarlıksın sen, sevmek gibisin,uyuşturucu almak gibisin,kadehimdeki terk edilmemiş insan arşivlerisin, ve ertelenmiş bir hüzünsün,kapıyı çalan sonsuzluğumsun,gökyüzün uğruna ağladığı kadınsın,gökyüzünün kapısında uğruna yıldız toplanan prensessin…
Ve meleğim, şunu bil ki, şimdi kelebek gibi uçuyor ruhumuz, sensiz bu kadar güzel değildi yaz geceleri bu yalnızlık diyarımda, seni değil sana ait her şeyi seviyorum…
Yorumlar
Yorum Gönder