ANNESİNDEN DAYAK YEDİĞİ HALDE, YİNE "ANNE" DİYE AĞLAYAN ÇOCUK*
*Cemal
Süreya
Yazmayacağım
dememek gerekiyor bu hayatta. Yazmak en güzel eylem biçimlerinden birisiyken
insan neden terk eder ki? Konuşmuyorum artık da dememek lazım. Konuşma insana yaraşır en güzel davranışlardan birisiyken üstelik. Dinlemek birisini, tüm
hücrelerini vererek, tüm nöronlarınla hissederek dinlemek varken bıraktım kulak
vermeyi ne demektir? En güzel hislerden dokunmayı bırakmak… Gözlerine dokunmak,
sesine dokunmak, tenine dokunmak, ellerine dokunmak… Renkleri görmek istemeyi
bırakmak mesela nedir acaba? İnsan en sıcak rengi, maviyi neden görmek istemesin
ki? İnsanı insan olmaktan çıkaracağını bile bile birisi neden paylaşmayı
bırakmak ister? Varoluşun rengi, kırmızıyı, damarlarında hissettiğinden beridir
sorgulamak ve aradığın cevabı bir ruh ile bedende toplanmış halde bulmak nasıl
bir histir?
Gülmeyeceğim
dememek gerekiyor bu hayatta. Gülmek en güzel eylem biçimiyken neden gülmez ki
insan? Azıcık gülümseyince dünya bize tüm buselerini gönderir gerçeğini bile
bile neden vazgeçeriz ki? Hele gülmek gözbebeklerinde olduğunda karşısındakinin
yüreğini uçurtma yaptığında… Bazen politik bir eylemken bazen aşkın ta kendisi
olan bir hareketten kim neden ayrı durmak ister ey insanoğlu? Evrensel olan
tek dilin, sevginin, en güzel aracını neden yok sayar ey insanoğlu?
Sevmeyeceğim
dememek gerekiyor bu hayatta. İki çay söylerken sadece birisi açık söylendi diye
yapılabilecek bir eyleme nasıl sırt çevrilebilir? Ey insanoğlu, nasıl olur da
hayata bağlayan, yaşama tutunma amacın haline gelen, paylaşmayı anlamlı kılan
bir şeyden kaçarsın? Yüreklerin arasında sahillere vuran gelgitlerin coşkusunu
ve bu iniş çıkışların yaşamı gerçekçi ve bir o kadar rüya kıldığı bir evrenden
neden uzak durarsın? Emek verirken, en güzel üretimi yaparken, nasıl olur da
tüketime koşabilirsin ki?
Sözler,
bakışlar, mimikler, susmalar, gülümsemeler ve haz duygusunun girebileceği en
ileri organizasyon biçimini bana nasıl anlatabilirsin insanoğlu?
Sevmelisin
insanoğlu. Bir de gülmelisin. Güzelce sevmelisin. Emek vermelisin.
Korkmamalısın. Mücadele etmelisin. Sen
dik dur ve gülümse, bırak neden gülümsediğini merak etsinler.
Sen
imtihanını aşkın ve inancın dinginleşip sevgiye dönüştüğünde, tenler buruşup
saçlar döküldüğünde hala sevebiliyor ve o insanın yanında kalma arzunu
yaşatabiliyor olarak ver insanoğlu. İnandığın sürece gül ve sev ve mücadele et.
Yorumlar
Yorum Gönder