Gelecekten Geçmişe Geçmişten Bir Gün
Saçını tarıyordu. Hep zaten böyle düzenli biriydi. Çok dikkatli ve titiz davranırdı. İşini de böyle yapardı. Bütün notları aynı hizada dizilmiş, düzenli, tertipli, sıralı ve temiz bir haldeydi. Pek konuşmaz, konuşunca da tane tane, sakince, uzunca düşünerek konuşurdu. Kierkegaard'ın Korku ve Titremesi'nin senaryolaştırıldığı yegâne teokratik ülkeyi, varoluşu çekinmeden dert eden, bunu felsefi okumalar üzerinden yapan çalışmaları İslam ve sosyalizm ile harmanlayan, ama ne yazık ki dört kapının ilkinde bir yönetim biçimi kılıp hakikati aramayı bırakan, kökleri çok eski bir ülkeden geliyordu. Yeni köklerini salıp salmayacağını bilmediği bu topraklarda, geçmiş ile geleceğin birleşip birleşmeyeceği sorunsalında bir sarkaçtı kafası. Mutlu olmanın emek ve üretimden geçtiğini anlatamadığı diyarlardan, anlatırken yabancı kaldığı diyarlarda hiç susmayan bir Akdenizli ile aynı odayı paylaşıyordu. Akdenizli, her yıl gezginler tarafından ziyaret edilmekten çıkmış, turistler tarafın...