Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TECRÜBE AKTARILAMAZ

" B ilinç dili aşar: tarif edeceğimizden daha fazlasını algılarız. B ir C aravaggio tablosu, büyük kanyondaki muhteşem günbatımı ya da bir bebeğin değişen yüz ifadesi karşısında dalıp gidişimiz kelimelerle yapılan ayrıntılı tanımlardan uzaktır." Stanislas Dehaene Dil, hafızası olan güçlü ama yumuşak başlı bir organdır. Binlerce bakışmanın, milyonlarca sessizliğin, sonsuz saniyenin toplamını ifade eder. Biriken tüm enerjinin yazılı halidir. Görmesen de belleğine dokunan, ruhuna nakışlı geleceğindir. Geçmişini kodladığın DNA dizilimimindir. Yokluğun var’a dönüşünün en canlı kanıtıdır. Unutmayan ve hatırlatandır. Sen değil, yaşayandır.   Dil, ana yadigarıdır. Seninle doğmuştur, sana doğmuştur. Seni doğurmuştur. Tükenmeyen umudun ilk işlendiği yerdir. Beynini ve ruhunu programladığın kodlardır. Sıfır ve bir arasındaki sonsuzluk kadardır. Bırakacağın en büyük mirastır. Sözler uçar, yazı kalır demişler. Dilden dökülen hiçbir şey bir yere uçmaz. Meraklı bakışlar, ilgili gözler...

Yalnızlık

Kimse bilmez ne düşündüğünü. Yalınlıktır aslında. Basitlik. Keşkelerin gelecekte yaşamayacağın işmanlıklardan daha fazla olduğunu anladığın andır yalnızlık. Tek gerçeğin, evet beyler bayanlar, tek gerçeğin ölüm olduğunu anladığınız andır. Senelerce avutulmanızın, benliğinizin gizlenmesinin bir sonucudur yalnızlık. En sevdiğinizin aslında sevmediğinize sizi inandırdığı anda başlayandır yalnızlık. bir korkuyorum yanlız kalmaktan bir korkuyorum gündüzleri delice çalışıyorum geceleri kadınlarla yatıyorum sonra birden büyümüş görüyorum ağaçları kısrakları birden yavrulamış havaları birden güneşli kadınlarla yattığım yetse ya bir de kadınlarla yattığıma inanmam gerekiyor hoşlanmıyorum.. Her gün, bir önceki günden daha fazla kendimden uzaklaşıyorum. Elimi tut istiyorum. Öyle korkak ve acizim ki.. Kimseye anlatamıyorum. Korkuyorum elimi tutarsan gene sana kötülük yapmaktan. Ölmeyi bile beceremiyorum. Onlarca sene duvara dönüp  aglayamamaktır yalnızlık aglamak istersin içinde biriktird...

TUT DEFTERİ KİTABI

“ ...özel mülkiyet bizi öylesine aptal ve tek yanlı hale getirdi ki, bir nesnenin, ancak bizim için bir sermaye olarak varolduğunda, ya da ona doğrudan sahip olduğumuzda, yediğimizde, içtiğimizde, giydiğimizde, içinde yaşadığımızda vs. kısacası onu kullandığımızda onun bizim olduğunu düşünürüz.“                                  K. Marx Yazabilmek çok farklı bir duygudur. Adeta renkleri harflere, notaları hecelere, fotoğrafları cümlelere dönüştürürsünüz. Beslenmeniz lazımdır yazabilmek için. Hangi görüş yâda hangi inanış da olursanız olun, kendinizi, sınırlarınızı zorlamanız, duyumsamanız gerekir. İnsan ve doğaya ilişkin yazıyorsanız her gün ama her gün insan tanımalı, davranışları gözlemlemeli, doğaya gitmelisinizdir.  Varlığınızın bir hiç olduğunu ya da hiçliğinizin öldüğünüz andan itibaren var olmaya başladığı anda gerçekl...