BU GECE… OTOBÜS BEKLERKEN…

Yazmıyordum bayağıdır. Bugün… Hey nerdesin insan? Sana söylüyorum. Uzundur yazmıyorum diye terk mi ettin bedenini de… Çok oldu ruhunu bırakalı, bedenin e vakti gelmiş belki de…

Gene de yazacağım bir şeyler bu gece. Mesela dün otobüste gördüğüm muhtemelen ellili yaşlardaki masmavi gözlü, gözlerinin etrafı kırışıklarla dolu,anlı acılarla çizgi çizgi örülmüş,yorgun sesli,hasta bakışlı; ama içlerde bir yerde umudun ışığını yakalayabildiğim teyzeyi anlatmak istedim sana. Bu yaşında sıcacık havada, yüz kişinin alt alta üst üste bindiği otobüste kazandığı ve kazanmak zorunda olduğu iki kuruş parayı götürüyordu evine. Bir çocuk gördüm az ilerisinde. Anlamsız bakışlarla bakıyordu etrafına. Acaba ne düşünüyordu? Düşünmek istemedim. Tüm masumiyetiyle aşka saf,dostluğa saf,kardeşliğe saf… Dahası fazla benim için… Sen kaldırırsın bence ama? Nice canların yok olup gitmesine,nice dillerin yok olup gitmesine, sevgilerin solmasına,aşıkların anlamamsına, kardeş katliamlarına, dost kazıklarına, yar ayrılıklarına, savaşlar, çocuk cinayetlerine sen tanıktın hatta sen tetikçileri tuttun yeri geldin sen tetikçi oldun insan… O nedenle sen kaldırabilirsin bence ne düşündüğünü o saf, masum bakışların…

Bu gece uzun yazamıyorum. Yazmaya öyle korkuyorum ki… İndim otobüsten. Bir yağmur çiseliyor hafiften. Gözleri korku dolu bir köpek. Gözlerinde seni gördüm ey insanoğlu! Aşkı anlamayanları gördüm, canlıları katledenleri gördüm, nefreti gördüm o hayvanın gözlerinde!! Masallarımı öldürdün ey insanoğlu! İnandığım tüm masalları öldürdün!



28 Mayıs 2010 Cuma Aydın ŞELTE

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İsveç Aylığı: Ocak

Derbentçilik

Şelteoğulları (Baba Tarafı Soyağacı)