ESKİ YENİ YIL
Hava yağmurlu, soğuk ve sert… Bir yılı daha geride bırakmak üzere hızla ilerliyoruz. 2000’li yılların ilk köşesini döndük. On yılda neler neler olmadı ki? Üçüncü Paylaşım Savaşı’nın başlangıç tarihi 11.11.2001 olarak yazıldı kimilerine göre. Gökyüzünde kapkara dumanlar kaplıyken ve insanlar bilmez gibi bakarken kocaman kocaman bombalar çocukların başlarına yağmaya başladı Afganistan’da ve ardından Irak'ta. Yeni yönetimlerimizle, toplumuzun çevre ve devlet ekseninde barıştığı(!) söylenen bir politik hatta konumlandık. Türkiye İran mı oluyordu? Sokaklara dökülerek Cumhuriyet savunuldu. Bu arada hayatımıza iPod girdi. Hepimiz kulaklıklarımızdan dünyayı dinledik. Apple hisseleri ve yenilikleri en çok takip ettiğimiz gelişmeler oldu. Sıfır bedenle tanıştık. Tüm kızlarımız, Çinli, Türk, Alman, Rus hepsi bir olmaya başladı. Kapitalizmin çeşitliliği bu olsa diyerek müzik tarzlarımızı da birbirine benzetmeye başladık. Herkes R&B yapmaya ve pop sanatçısı(!) olmaya başladı. Dizi manyağı olduk. Biri bitti biri başladı. Yapraklar dökülemedi, çocuklar duymadı ama en son babalar duydu. Fatmagül’ün suçunun ne olduğu toplum nezdinde tartışılırken ABD ve AB dünyanın her yanında en büyük müttefikleri Türkiye ve İsrail ile yoksul, mazlum, geri bıraktırılmış potansiyel suçlu ülkelere demokrasi götürdüler. Irak’ta ölü sayısı bir milyonu geçtiğinde bizler Eurovision yarışması sonucuna kitlenmiştik. Kahretsin gene başaramamıştık! Aksine bir gelişme olmuş ve düzene tehditmişçesine futbolda bir devrim gerçekleşmişti. Bir Anadolu takımı şampiyondu! 12 Eylül’de hayır/evet tartışması yaşarken kim solcu kim sağcı birbirine girmiş, 77’den sonra 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nı kazanan emekçiler, 12 Eylül’de kazanmış mıydı kazanmamış mıydı tartışmaları entelektüel solcular tarafından şarap ve müzik eşliğinde tartışılır olmuştu. Çok şey gördük şu on yılda, siyahî bir lider, yeni öğrenci hareketlerinin tohumları, tarihin en büyük krizlerinden birinin başlangıcını, yoksul kitleleri, yeni sosyalist hareketleri, ulusal mücadelelerin yükselişi ve kazanımlarını, elektronik ortamda askeri darbeleri, Ergenekon Operasyonları’nı, derin devleti, Fransız Cumhurbaşkanı’nın güzel eşini, Romanların Avrupa’nın her yerinden sürülüşlerini, tarihi Sulukule’nin yıkılışı ve TOKİ’nin kentsel dönüşümünü ve daha nice savaşları, gözyaşını, kanı gördük geçirdik. Umarım 2011 yılı bizler için iPhone’nin popüler olmadığı, insanların evsiz ve yurtsuz bırakılmadığı, eğitim isteyen insanların on beş yılla yargılanmadığı, demokrasi ve insan haklarının geliştiği bir yıl olur. Evet, hava soğuk, yağmurlu ve sert…
Aydın Şelte
06.01.2011
Aydın Şelte
06.01.2011
Yorumlar
Yorum Gönder