Soyağacı (Anne tarafı / Başer ailesi)


Anne tarafım Kahramanmaraş'tan Niğde'ye göç eden ve Badak Köyü'nü kuran Barak Türkmenleri'nden olup daha sonra Yakacık Köyü'ne yerleşmişlerdir. Ezo Gelin soyundan gelen Başer sülalesinin Gaziantep'te kendisiyle aynı soy ismi taşıyan akrabaları bulunmaktadır.

Ailemiz Barak Baba'nın yolundan giden ve Osmanlı İmparatorluğuna karşı gerçekleştirilmiş olan Babailer İsyanı ardından Tokat ve civarından sürülmüşlerdir. Büyük çoğunluğu aynı dönem başta Gaziantep olmak üzere Anadolu ve Mezopotamya'nın birçok vilayetine dağıtılmışlardır.

Barak Türkmenleri Alevi-Bektaşi ve Sünni-Bektaşi bir inanç sisteminde yer almaktadırlar.

Niğde ili ve çevresinde ve muhtemelen daha öncesinden süregelerek Nazar Ocağı diye  anılmaktadırlar. Ocak, Türkçe’de ısınmak,  yemek pişirmek ve benzeri maksatlarla ateş yakmak için düzenlenmiş yer manasında kullanılmaktadır. Yine, eskiden evlerde, duvar dibinde, içinde ateşin yanacağı içerlek bir düzlüğü ve üzerinde dumanı çekecek bir bacası bulunan yere de aynı isim verilmektedir. Kelime, mecazi anlamda, soy, boy, kök, dirlik, düzenlik manasına gelmektedir.

Ocağa, pek çok toplum tarafından saygı duyulmakta, bazen kurbanlar sunulmaktadır. Bunun temelinde, insanoğlunun temel ihtiyaçlarından birisi olan ateşe duyduğu saygı ve hürmet yatmaktadır. Ateşin, ısınma, pişirme, aydınlanma, vahşi hayvanlardan korunma gibi çok çeşitli faydalarının yanı sıra, kötülükleri giderici, iyileştirici veya önleyici, temizleyici olduğu, canlılara şifa, sağlık, güç kuvvet, bereket ve uğur kazandırdığına inanılması, ona olan saygının nedenleri arasında sayılabilir.

Ocak terimi, bu anlamının dışında, halk hekimliğinde de kullanılmakta olup, herhangi bir hastalığı okumaya izinli olduğuna inanılan ve bunu babadan oğula geçirmek suretiyle devam ettiren kişiler için de kullanılır. Bu kişilere ocaklı da denilmektedir (Cebecioğlu, s. 492) Ocaklıların hastalığı sağaltma yöntemleri çoğu defa büyü yoluyla, bazen de bir şeyleri yedirip içirme, vücudun ağrıyan yerine şu veya bu maddeyi sürme, bağlama şeklindedir (Boratav, s. 137) Ocaklılar, kadın veya erkek olabilmektedir. Genellikle kırsal kesimde yaygın olan bu ocaklar, temre ocağı, alazlama ocağı, uçuk ocağı, sarılık ocağı, sıtma ocağı, nazar ocağı, baş ocağı, dolama ocağı vs. şeklinde çoğaltılabilir (Kalafat, s. 111-112).

Ocak terimi birtakım dinî-tasavvufî anlamlara da sahiptir. Mevlevilerde, ocak, Mevlana’nın yakın arkadaşlarından olup 35 sene ateşbâzlık hizmetinde bulunan Ateşbâz-ı Velî’nin makamı olarak kabul edildiği için saygı görmektedir. Bu nedenle ocağa niyaz etmeden ayine başlanmaz. Ocağa niyaz, ocak temizse öpülerek, öpülemeyecek bir haldeyse baş kesilip el değdirilerek ve elin şehadet parmağı öpülerek yapılır (Gölpınarlı, s. 37). Büyük tekkelerin Aşhane’lerinde Ateşbâz-ı Velî ocağı bulunmaktadır. Belirli günlerde, bu ocağa, ayrı bir yerde saklanan ve gümüş renginde olup adına Ateşbâz-ı Velî kazganı denilen bir kazan konularak, en iyi yemek bu kazanda pişirilir, yemek ocaktan indirilince “gülbang” çekilirdi (Gülcan, s. 71-72) Bir Mevlevi dergahının en kutsal yeri eşik ve ocak olarak kabul edilirdi (Gölpınarlı,  s. 37).

Ocak, Bektaşilerde ise, tekkelerin meydan odalarında kıblenin olduğu yerdeki ocağı ifade etmektedir (Pakalın, II, s. 708). Meydanın bir tarafında Seyyid Ali postu, diğer tarafında ise Horasan postu bulunurdu. Ocak bulunmayan meydanda köşelerden birisi ocak haline getirilirdi. Bektaşilerde ateş yakılan ocak da önemli bir yere sahiptir. A. Y. Ocak’a göre, kutsal kabul edilen ateşin bu kadar büyük bir takdise mazhar olması, Bektaşi ve Kızılbaş zümrelerinde ocağın da tasdikine yol açmıştır. Bektaşilerde ocağa “niyaz” (secde) edilmektedir (Ocak, Alevi ve Bektaşi İnancının İslam Öncesi Temelleri, s. 228).

Gelelim bu bağlamda bizim ocağımızdaki bazı dua ve deyişlere:
Nazar Duası
Nazar için yel için Sızı için derman için El benim değil Fatma Ana'nın eli Hasetten, beladan, kazadan, şerden saklasın, Hünkar Hacı Bektaşi Veli yüzü suyu hürmetine, Muhammed Mustafa aşkına, ya Allah.

Şifa Duası
Allah Allah bismillah diyelim, Keremine sığındım ya Rabbi Alemin Ebedi hayat suyu niyetine içen canların Dertlerine derman eyle, hastalara şifa eyle Bu dualarımızı izzetinde kabul eyle Hünkar Hacı Bektaşi Veli yüzü suyu hürmetine, Muhammed Mustafa aşkına, ya Allah.

Sofra Duası
Allah Allah bismillah diyelim Evvel Allah diyelim Kadim billah diyelim Geldi Muhammed Ali sofrası Şah versin biz yiyelim Allah eyvallah


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İsveç Aylığı: Ocak

Derbentçilik

Şelteoğulları (Baba Tarafı Soyağacı)