İsveç Aylığı: Ağustos

İsveç’te yazın son ayı veya buradaki mevsimi sadece yaz – kış olarak indirgersek yazın bitmesine bir ay kala olan ağustos ayı da temmuz gibi sıcak geçiyor. Gündüzleri sıcaklık 18 – 21oC, geceleri ise 9-11oC arasında değişiyor. Yeşil tonları her tarafınızı sarmaya devam ederken, ufak tefek sararıp solan yapraklar da gözden kaçmıyor değil. Bu ay, malum geldiğimden beri sadece tek oda ve ayrı bir mutfağı olan 30lu yıllardan kalan bir blokta yaşadığım için ev aramaya başladığım ay oldu. Bu, Türkiye, ABD gibi emlak sektörünün serbest piyasa koşullarında olduğu ülkelerde yaşayanlar için kulağa şaşırtıcı gelebilecek bilgilerin de başlangıcı olduğu zamanlar.


İsveç’te yaşamaktan vazgeçmeniz için biranızı istediğiniz zaman alamamanız, devletteki her işin ağır sürmesi, gizli ırkçılık, acıktığınız zaman çıkıp dışarı bir bakkal, market bulamamak, her şeyin zamanı olması, ağır ve çok miktarda vergi (burada David Ricardo’ya Vergilendirmenin İlkesi kitabı için bir selam gönderelim) gibi nedenler sıralayabilirsiniz. Fakat inanın İsveç'te yaşamaktan vazgeçecekseniz en iyi sebep ev sorunsalı olabilir. Hele ki Türkiye gibi bir sistemden geliyorsanız İsveç emlak sistemi ve bu sistemin sorunları insanı şoke edebilir. Büyük şehirlerde bu durum zaman zaman neredeyse imkânsız boyutlara ulaşıyor olsa da, genel olarak her yerde ev bulmak ve kiralamak ciddi bir sıkıntıdır. Öncelikle şunu belirtelim, burada emlak piyasası devletin kontrolünde ve siz bir evi satın aldığınızda o size ait olmuyor, sadece mülkiyet hakkını almış oluyorsunuz. Bu bağlamda, önce kira sistemine bakalım. Bu sistem iki tip şekilde işliyor. Birinci el kira ve ikinci el kira olarak adlandırılan bu tiplerde, apartmanlar genellikle bloklar halinde bir şirket tarafından sahipleniliyor. Bu şirketler (devlet denetiminde) apartmanın genel bakımı ve benzeri ihtiyaçları idare ediyor ve daireleri kiracılara kiralıyorlar. Bu kira "birinci el kira" olarak adlandırılıyor. Bir evi birinci elden kiralayan bir insan eğer isterse evi bir başkasına kiraya verebiliyor. İşte bu durumda yapılan kira “ikinci el kira” olarak adlandırılıyor. Birinci el kiradaysanız, evden sözleşmeye aykırı davranmadıkça en çok iki yıllık sözleşmeler yapılmak kaydıyla çıkarılamazsınız. Eğer ikinci el kontratınız varsa bu durumda evi size kiralayan kişinin sizi çıkarabilmesi çok daha kolay, hatta kolay. Burada kira ve oturduğunuz daireyi satın almak hakkında konuşmak gerekiyor. Bunu da bir örnekle açıklayalım. Evi kiraladığınızda diyelim ki 5000 SEK (kabaca 500 €) kira bedeliniz var. Evi satın aldığınızda bu rakamın gideceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yine aynı rakamı vermeye devam ediyorsunuz çünkü bu rakam o evin giderleri için ödenen rakam. Yani ev sahibinin, şirketin veya devletin insafına bağlı kira vermiyorsunuz. Su, ısınma, evin genel bakımı için bu miktarı veriyorsunuz. Siz o evde oturmasanız da bu rakam harcanıyor çünkü! Böylelikle o bloğun, mahallenin, apartmanın ısınması, bakımı homojen bir şekilde gerçekleştirilebiliyor, bu da tasarruf demek. Bu işlerin idaresi ise blok yönetimi (förening) ile gerçekleştiriliyor. Bu blokların sahibi olan şirketler genellikle binaları doğrudan idare etmek yerine bina yönetimini oradan yaşayanlar arasından seçilen bir gruba devrediyor. Binada yapılacak pek çok şey için işte bu yönetimin onay vermesi gerekiyor. Bu noktada ek bir bilgi de verelim, İsveç’te çamaşır makinaları apartmanların bodrum katında veya mahallerin orta noktalarında bulunur ve ortak kullanılır. Bir evi kiraladığınızda bu hizmet de beraberinde gelir. Tıpkı kiraladığınız her evde ocak, fırın ve buzdolabının da kiraya dâhil olarak gelmesi gibi! Kira konusunu kapatıp satın almaya geçmeden, bir başka konuya daha değinelim. Kira için sıra beklemek zorundasınız. Evi bulsanız dahi bu sizin hemen geçebileceğiniz anlamına gelmiyor. Örneğin, o şehirde yaşayan bir insan sizden daha önceliğe sahiptir. Veyahut yaşlılar giriş katı ve hastaneye yakın bölgelerde, öğrenciler okula yakın yerlerde sizden önce kiracı olabilme hakkını elde eder. Bu kiracı olmak için beklemeyi geride bırakmak içinse ev satın alma formülü kullanılabilir.


Birinci el kira sırası bekleyemeyecekseniz, ikinci el kira da eziyet geliyorsa ve eğer ki kenarda biraz birikmiş paranız da varsa yapabileceğiniz en mantıklı hareket bir daire veya ev almak olacaktır. Hem bu kira sistemiyle uğraşmaktan kurtulmuş, hem de ev fiyatları sürekli arttığı için iyi bir yatırım yapma şansı yakalamış olursunuz. Bu sistem oldukça karışık görünse de size diyebileceğim yegâne şey, ev alan hiç kimsenin para kaybetmediğidir. Yatırdığınız parayı İsveç devleti bankalar aracılığı ile işletirken, kesilen vergilerle beraber yeni iş sahalarına destekler verilmektedir. Kısacası burada sistem bütünleşiktir ve faizle kazanan bir bankacılık sistemi, bir miktar faizin de vergilere eklenmesi ile beslenen bir sanayi ve bunun doğurduğu istihdam, sonunda evden ayrılırsa anaparasını geri alacak ve hatta satıştan biraz da para kazanabilecek tüketici! Ev satın almak içinse tek ihtiyacınız olan birikmiş bir para…


Bu bilgilerle sonunda ev aramaya başlamıştım. Bunun için de hem internete ilan koymuş, hem de daha önceden sıraya girdiğim şirketlerdeki boşluklar için baskı uygulamaya karar vermiştim. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İsveç Aylığı: Ocak

Derbentçilik

Şelteoğulları (Baba Tarafı Soyağacı)